Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sisteminin Başkanlık Sistemi İle Karşılaştırılması

 

Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi

Hükümet sistemlerinin sınıflandırılmasında her bir sistemin kendine özgü asli ve tali unsurlarına bakılarak karar verilir. 6771 sayılı Anayasa Değişikliği Kanunun öngördüğü hükümet sisteminin de başkanlık sisteminin asli unsurlarını taşıdığı ancak tali unsurlarında bazı farklılıklar getirdiği görülmektedir. Tali unsurlarda bazı farklılıklara karşın, asli unsurları taşıması nedeni ile sistemin başkanlık sistemi olarak adlandırılabileceğini dile getirenler olduğu gibi aksine Anayasa değişikliğinin eşi benzeri görülmemiş, yeni bir hükümet sistemi kurguladığını dile getirenler de olmuştur. Bu farklı görüşler neticesinde 2017 Anayasa değişikliğinin ortaya koyduğu hükümet sistemi için “Türk Tipi Başkanlık” ya da “Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi” şeklinde isimlendirmeler yapılmıştır.

6771 sayılı Kanunun oluşturduğu hükümet sisteminin tanımlanmasında “Cumhurbaşkanlığı” kavramının seçilmesi, bu kavramın toplum nezdindeki tarihi, kültürel ve siyasi değerinin önemine binaen yapılmış, bilinçli bir tercihtir. Cumhurbaşkanı, artık hem devletin hem de yürütmenin başıdır. Aynı zamanda “Cumhur” tarafından seçilen ve “Cumhur” a karşı sorumlu olan başkana Cumhurbaşkanı ve sisteme de Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi denilmiştir. Aşağıda Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sisteminin, başkanlık sistemi ile benzer ve farklı yönleri gösterilmektedir.

Başkanlık sisteminin belirleyici üç asli özelliği vardır. Başkanın halk tarafından seçilmesi, yürütmenin yasamanın güvenine dayanmaması ve yürütmenin tek kişiden oluşmasıdır. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sisteminde de Cumhurbaşkanının halk tarafından seçim usulü benimsenmiştir. Yeni düzenleme ile parlamenter sistemde mevcut olan ikili yürütme yapılanması monist yapıya dönüşmüş ve yürütmenin başı Cumhurbaşkanı olmuştur. Başbakan ve bakanlar kurulunun kaldırılması ile doğrudan Cumhurbaşkanı tarafından atanan bakanlar ise artık parlamentoya değil Cumhurbaşkanına karşı sorumludurlar. Asli unsurlara bakıldığında, sistemin başkanlık sistemi özelliklerini taşıdığı görülmektedir.

Başkanlık sisteminin tali unsurları ise yasamanın yürütme organı tarafından fesih edilememesi, hem yasama hem yürütmede aynı kişinin görev alamaması ve yasamanın çalışmalarına başkanının katılamamasıdır. 6771 sayılı yasal düzenleme ile Cumhurbaşkanı kendi seçimlerinin yenilenmesini de göze alarak, Meclisi fesih edebildiği gibi tam tersi Meclis de kendi seçimlerinin yenilenmesi kaydı ile Cumhurbaşkanının görevini sona erdirebilir. Başkanlık sisteminin tali unsuru ile çelişen bu özellik parlamenter sistemde yasamanın yürütmeyi düşürmesi ya da yürütmenin yasamayı fesih etmesi özelliğine benzerdir.

Yeni düzenleme ile Cumhurbaşkanı seçilenin varsa Meclis üyeliği sona ermekte, Meclis üyeleri arasından Cumhurbaşkanı Yardımcısı ya da bakan seçilenlerin de milletvekilliği sıfatları son bulmaktadır. Bu özellik, başkanlık sisteminin gereği olarak aynı kişinin hem yasama hem yürütmede görev alamamasının bir sonucudur. 2017 Anayasa değişikliği ile yürütme organının yasama faaliyetlerine katılma hakkı olmaması ise yine başkanlık sistemi ile örtüşen yönüdür.

Başkanlık sisteminin ilk kez ortaya çıktığı ve en başarılı uygulandığı ülkenin Amerika Birleşik Devletleri olması nedeni ile genellikle bu ülkedeki uygulama temel alınarak değerlendirme yapılmaktadır. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sisteminin de Amerikan Başkanlık sisteminden farklılık gösteren yönleri vardır. Amerikan sisteminde federal yapı ile uyumlu olarak yasama organı çift meclisli iken Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi tek meclisli yapıdadır. Ülkemizdeki uygulamada Meclis seçimleri ile Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin beş yılda bir ve aynı zamanda yapılması ön görülmüştür. Oysaki Amerikan Başkanlık Sisteminde Meclis seçimleri ile Başkanlık seçimleri farklı tarihlerdedir. Yasa koyucunun, seçimlerin aynı tarihte yapılması ile yasama ve yürütme organlarının aynı siyasi eğilimlerden oluşmasını temin etme hedefinde olduğu düşünülebilir. Böylelikle, yürütmenin güçlendirilmesi de sağlanmış olacaktır. Başkanlık sisteminin katı kuvvetler ayrılığı nedeni ile yasama ve yürütme organları birbirlerinin varlığını sonlandıramaz. Amerikan Başkanlık sisteminde de Başkanın ve Meclisin görev süreleri bellidir ve görev sürelerinin sonunda yapılan seçimler ile yenilenebilirler. Türk Tipi Başkanlık sisteminde ise yasama ve yürütme organlarının karşılıklı olarak seçim kararı alıp, birbirlerinin varlıklarını sonlandırması mümkün kılınmıştır. Başkanlık sistemi ile çeliştiği için eleştirilere maruz kalan bu uygulamanın, oluşan siyasi krizlerde halka başvurulması yolunu açtığı için çözüm üretici olduğunu dile getirenler de mevcuttur.

Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi ile Cumhurbaşkanına bakanları ve üst düzey kamu görevlilerini atama yetkisi verilmiştir. Aynı yetkinin Amerikan Başkanlık sisteminde de Başkana tanındığını ancak bu atamaların senatonun onayına tabii olduğunu görmekteyiz. Oysaki 6771 sayılı yasal düzenleme ile, ilgili atamalar için Cumhurbaşkanının Meclisten onay almasına gerek görülmemiştir. Bu uygulamanın da yürütmenin bürokratik engellere takılmadan kendi ekibini kurması ve performansa dayalı görev değişikliklerinin hızla yapılmasına imkân tanıyacağı için olumlu olarak değerlendirildiği görülmektedir. Yüksek yargıya olan atamaların tamamı Başkanlık sisteminde Başkan tarafından yapılmaktadır ancak bu atamalar yine senatonun onayına tabidir. 2017 Anayasa değişikliği ile yapılan uygulamada ise atamaların bir kısmı Cumhurbaşkanı tarafından yapılacak olup, bu atamalar Meclisin onayına tabi değildir. Kanunları veto yetkisi Amerikan Başkanlık sisteminde de Cumhurbaşkanlığı Hükümet sisteminde de Devlet Başkanına verilmiş bir yetkidir. Veto edilen kanunların yeniden kabulü için başkanlık sisteminde meclisin üçte iki çoğunluğu aranırken, bizdeki uygulamada salt çoğunluk yeterli görülmüştür. Bu anlamda Amerikan Başkanının veto yetkisinin daha güçlü olduğunu söyleyebiliriz. Amerikan Başkanlık sisteminde Başkan yardımcısı da seçimlerden önce belirlenmekte ve bir anlamda Başkanla birlikte seçilmektedir. Oysa bizdeki uygulamada başkan yardımcıları seçim sonrasında Başkan tarafından atanmaktadır. Cumhurbaşkanının görevi yapamayacak durumda olması halinde yerine vekillik edecek yardımcının atama ile belirlenmiş olması da tenkit edilen konulardan biridir. Ancak Başkanlık sisteminde başkanın görev süresi sabittir. Dolayısıyla makamın boşalması durumunda yerine vekillik edecek başkan yardımcısı, dönem sonuna kadar görevi sürdürecektir. Cumhurbaşkanlığı Hükümet sisteminde ise herhangi bir nedenle Cumhurbaşkanlığı Makamının boşalması durumunda kırk beş gün içerisinde seçimlerin yenilenmesi öngörülmüştür. Başkanlık sisteminde Başkan en fazla iki kez aday olabilme ve iki dönem görev yapabilme hakkına sahiptir. Aynı düzenleme 6771 sayılı yasal düzenleme ile mevcut Anayasamızda yerini almıştır. Ancak bazı özel durumların gerçekleşmesi halinde Cumhurbaşkanının iki dönemden daha fazla görev yapabileceği de görülmektedir. Yasama organına tanınan ve bakanlar ile Cumhurbaşkanı yardımcılarına karşı kullanacağı bilgi edinme ve denetleme amaçlı meclis araştırması, meclis soruşturması, genel görüşme ve yazılı soru sorma yetkisinin ise Başkanlık sisteminde mevcut olmadığı görülmektedir.

Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sisteminde, Cumhurbaşkanına tanınan bir diğer yetki de Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi çıkarma yetkisidir.  Yürütme alanına ilişkin konularda çıkarılabilecek olan kararnamelerin temel haklar, kişi hakları ve ödevleri ile siyasi haklar ve ödevlerin düzenlenmesi alanlarında kullanılamayacağı hükme bağlanmıştır. Kanun ile düzenlenmesi gereken bir konuda ya da açıkça kanunda düzenlenmiş konularda da kararname çıkarılamaz. Yürütmenin yasama faaliyetine müdahalesi olarak eleştirilen bu yetkinin benzerinin Amerikan Başkanlık sisteminde de mevcut olduğu görülmektedir.

Başkanlık Sistemi
Sonuç olarak Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sisteminin temel olarak Başkanlık sisteminin özelliklerini taşımakla birlikte tali unsurlarda ve uygulama alanlarında farklılıklar gösterdiği ve bu anlamda literatürde tanımlanmış hükümet sistemlerinin dışında yeni bir sistem öngördüğünü belirtmek, yanlış olmayacaktır.

Kaynak: Jülide Güler, Anayasalara Göre Tarihsel Süreç İçinde Devlet Başkanının Konumundaki Değişim, KDY Yayıncılık, 2020

Yorumlar